Edirne’de 14 Mart Tıp Bayramı kutlamaları, dün sabah saatlerinde Atatürk Anıtı’na çelenk sunumuyla başladı. Edirne İl Sağlık Müdürü Dr. Ali Cengiz Kalkan ve Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu’nun burada yaptığı günün anlam ve önemine dair konuşmaların ardından kutlama programı, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Dr. Ratip Kazancıgil Sağlık Bilimleri Derslik Binası’nda devam etti. Edirne İl Sağlık Müdürü, Trakya Üniversitesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Muzaffer Demir, Edirne Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Özlem Önal, öğretim üyeleri ve doktorların katıldığı programda; yılın hekimleri belirlendi, meslekte 30’uncu ve 50’nci yılını dolduran hekimlere plaketleri takdim edildi ve doçentlik sınavını geçen öğretim üyelerine belgeleri verildi.
ÖNAL: “YIPRANMA HAKKIMIZI İSTİYORUZ”
Edirne Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Özlem Önal, kutlama programında yaptığı konuşmada, “Kışkırtılmış sağlık talebinin yarattığı, kışkırtılmış şiddetin kurbanı olmaktan, sözlü, fiziksel şiddete uğramaktan, darp edilmekten hatta ölmekten usandık artık. Şiddetsiz bir ortamda, emeğimizin karşılığını alarak, iyi hekimlik yapmak istiyoruz. Sayılara boğulmadan, performans baskısı olmadan, hastalara yeterli süre ayırarak, hakarete maruz kalmadan, iyi hekimlik yapmak istiyoruz. Her türlü zorluğa rağmen en iyi şekilde hizmet vermek için gece gündüz çalışıyoruz. Yıpranıyoruz ancak yıpranma hakkı alamıyoruz. Yıpranma hakkımızı istiyoruz. Sağlığın bir ekip işi olduğunu unutmadan, iş barışını bozan, gelir adaletsizliğinin olmadığı ortamda çalışmak istiyoruz. Ülkemizden, geleceğimizden, iyi hekimlikten, ücretsiz ulaşılabilir sağlık hakkından umudumuzu kesmiyoruz. Yeter ki bize, çalışılabilir, yaşanabilir ve bilim yaratılabilir bir sağlık ortamı sunulsun.” ifadelerini kullandı.
KALKAN: “KAHRAMAN HEKİMLERİMİZİ YAD EDİYORUM”
İl Sağlık Müdürü Ali Cengiz Kalkan ise, “14 Mart’ta İstanbul işgal altındayken kimlik onuruna, tıbbiyeli onuruna yakışan tutumlarıyla, bugün burada devam eden toplantılarımızın ilk meşalesini yakan, o günün kahraman hekimlerini tekrar yad etmek istiyorum. Hekimlik mesleğinin ne kadar kutsal bir meslek olduğunu tekrar etmem hafif kalır, bunu en iyi yaşayarak bilen, hem zor zamanda, hem ülkenin savunma hatlarında, iç hatlarda, afet zamanlarında kendilerinden fedâkarlık yaparak bu hizmetleri büyük bir özveriyle sunan, bu hizmetlerin yaygınlaşmasında, yürütülmesinde, hekimlerin yetiştirilmesinde aynı çatı altında emek veren başta kıymetli hocalarımı, göz nuruyla, beyinle, yürekle örülmüş bu kutsal çabaları birlikte anmanın onuru içerisindeyim. Tekrar bu dünyaya gelsem o beyaz önlüğü giymek isterim.” dedi.
DEMİR: “DOKTORUN TATİLİ YOK”
Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Muzaffer Demir de, “Baktığınızda sağlıkçıların ne kadar kutsal bir meslek yaptığını görüyorsunuz. Nitekim üniversiteler tatil oluyor ama sağlıkçılar çalışıyor. Doktorun tatili yok, yine canla başla ülkemiz ve bireyin sağlığı için elinden geleni yapıyor. Tıphane-i Amire 1830’larda bile özel statüde iken bugün şiddet ile yüz yüze ve her an saldırı altında hizmet vermek durumundalar doktorlar. Verilen cezaların caydırıcı olmayacağı açık, hekimlik mesleğinin toplum gözünde aynı saygın seviyeye çıkarılması için uygun kültürün geliştirilmesi ve bunun öğretilmesi gerekmektedir. Bu nedenle sağlık çalışanlarına uygulanan şiddeti kınıyor ve tüm paydaşların büyük bir çaba göstermesi gerektiğine inanıyoruz.” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından meslekte 30’uncu ve 50’nci yılını dolduran hekimlere, yılın hekimlerine plaketleri takdim edilirken; doçentlik sınavında başarılı olan öğretim üyelerine de belgeleri verildi.
Kerem Filiz
