“Ü-RE-TE-Mİ-YO-RUZ!”

Edirne İl Genel Meclisi’nin eski üyesi ve üretici Erdal Akgün, çiftçinin çok zor günlerden geçtiğini belirterek, “Türkiye, bugün savaş olan Suriye’den patates ve soğan ithal ediyorsa; demek ki gerçek savaş bizim ülkemizde var. Bu savaşta üretememe savaşı. Çiftçi artık üretemez duruma geldi. Duy sesimizi Recep Tayyip Erdoğan, duy bizim sesimizi Devlet Bahçeli.” dedi.

“Ü-RE-TE-Mİ-YO-RUZ!”

Edirne İl Genel Meclisi’nin eski üyesi ve üretici Erdal Akgün, çiftçinin çok zor günlerden geçtiğini belirterek, “Türkiye, bugün savaş olan Suriye’den patates ve soğan ithal ediyorsa; demek ki gerçek savaş bizim ülkemizde var. Bu savaşta üretememe savaşı. Çiftçi artık üretemez duruma geldi. Duy sesimizi Recep Tayyip Erdoğan, duy bizim sesimizi Devlet Bahçeli.” dedi.

Emre SEDEF
Emre SEDEF
11 Mayıs 2019 Cumartesi 09:31
“Ü-RE-TE-Mİ-YO-RUZ!”




Üretici Erdal Akgün, yetkililerin bir an önce çiftçinin sorunlarıyla ilgilenmesi gerektiğini söyleyerek, “Türkiye bütün sınırları birlikte bir tarım ülkesidir. Ancak hiçbir derdiyle ve sorunuyla ilgilenilmeyen tarım kesimi, artık gerçekten bitmiştir. Şu anda köylülerimiz, çiftçilerimiz şehir merkezlerine geldiğinde kıraathanelerde, çay bahçelerinde çay içemez duruma geldi.” ifadelerini kullandı.

 “ÇİFTÇİ ÇAY İÇEMEZ DURUMA GELDİ”
Edirne İl Genel Meclisi’nde geçtiğimiz dönem CHP’li üyesi ve Üretici Erdal Akgün, uzun zamandır bir açıklama yapmadığını ifade ederek başladığı konuşmasında, “Siyasetten almış olduğum görevlerin bitmesinin ardından, bu görevleri başkalarının üstlenmesini bekledim. Bu zamana kadar Euro ve Doların yükselmesiyle en büyük acıyı çeken tarım kesimiyle ilgili, hiç kimsenin tek kelime etmemesinden dolayı sorumlu bir çiftçi olarak yaşadığımız büyük sorunları paylaşmak istedim. Böyle bir devlet idaresi, Cumhuriyet Tarihi boyunca görülmemiştir. Bütün her şeyini seçime veren, seçimden başka hiçbir şey düşünmeyen iktidar ve yavru muhalefet olan MHP halkını unutmuş, milletini unutmuş sadece kendi istikballeriyle uğraşmakta. Edirne’miz bir tarım kentidir. Bunu asla hiç kimse unutmamalıdır. Allah’ın yarattığı doğa ile Türkiye bütün sınırları birlikte bir tarım ülkesidir. Ancak hiçbir derdiyle ve sorunuyla ilgilenilmeyen tarım kesimi, artık gerçekten bitmiştir. Şu anda köylülerimiz, çiftçilerimiz şehir merkezlerine geldiğinde kıraathanelerde, çay bahçelerinde çay içemez duruma geldi. Bu durum ne iktidarı ne de yavru muhalefeti ilgilendirmiyor. Bugün çiftçinin çay parası yoksa şehir merkezlerine gelip parklarda ve kıraathanelerde çay içemiyorsa bu ülkenin gerçek beka sorunu da budur.” dedi.

“DESTEKLER HALA ÖDENMEDİ”
Akgün, Yağlı bitkiler desteğinin hala çiftçiye ödenmediğini söyleyerek, “Desteklemelerden bahseden yok. Bu da üreten insanlara gerçekten acı çektiriyor. Ekilen ayçiçeği tarlalarında hastalık var. Çiftçi bunları bozarak yeni tohum almak istiyor ancak kooperatiflerden kredisi yetemediğinden dolayı tohumluk alamıyor. Ama bu hiç kimseyi ilgilendirmiyor. Edirne çiftçisi yalnız değildir. Siyasetten almış olduğum görevler bitmiş olsa da vatandaş sorumluluğuyla çiftçinin hakkını, hukukunu dün nasıl savunduysam bugün de savunmaya devam edeceğim. Arpayla buğdayı ayıramayan, pirinçle ayçiçeğini dahi ayıramayan insanların Tarım Bakanı olduğu bir ülkede ister istemez en büyük zorlukları yaşayan çiftçi oluyor.” ifadelerini kullandı.  

“YETKİLİLERİ ÇİFTÇİNİN DERTLERİYLE İLGİLENMEYE DAVET EDİYORUM”
Akgün, çiftçinin mazot alamaz duruma geldiğini dile getirerek, “Çiftçimiz mazot alamaz duruma geldi. Geçen yıl 80-85 kuruş olan gübrenin fiyatı, 2 lira 40 kuruşa kadar çıktı. Biz geçen yıl bu işin altından kalkamadık, bu yıl nasıl kalkacağız? Özellikle AK Parti’yi ve bu güne kadar hiçbir zaman milletin sorunuyla ilgilenmemiş olan Devlet Bahçeli’yi göreve davet ediyorum. Bıraksın artık AKP’nin dertlerini problemlerini halletmeyi, dönsün biraz da şu çiftçinin haline baksın. Aynı zamanda ben kendi mensubu olduğum CHP’yi de çiftçinin dertlerine, problemlerine sahip çıkmaya davet ediyorum. Zaman zaman Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu bizim dertlerimizle, problemlerimizle ilgileniyor ama ülkemize yaşatılan olan bu olağandışı olaylardan dolayı Genel Başkanımız da çok fazla bizim dertlerimizle ilgilenemiyor gibi geliyor. Devlet Bahçeli senin derdin, senin problemin AKP’yi düzetmek değil. Senin derdin, senin problemin eğer partinin isminde milliyetçi yazıyorsa; milliyetçi insanları, vatansever insanları, köylüyü korumak ve kollamak olmalı. Bütün derdi seçim olmuş olan iktidarı ve yavru muhalefeti milletin dertleriyle ilgilenmeye davet ediyorum.” şeklinde konuştu.

“ÜLKEMİZDE ÜRETEMEME SAVAŞI VAR”
Türkiye’nin savaş olan Suriye’den patates ve soğan ithal etmesine de değinen Akgün, “Eğer ki bugün savaş olan Suriye’den bu ülkeye patates ve soğan ithal ediliyorsa; utanması gereken insanlar, devleti idare eden insanlardır. O ülkeden kaçmış olan insanlar burada besleniyor, Mehmetçiğimiz orada şehit ediliyor. Böyle bir devlet idaresi, tarih boyunca olmamıştır. Onlar patates üretiyor, Türkiye’ye onlardan patates ihraç ediyor. Türkiye, Suriye’den patates alıyor, soğan alıyor. Demek ki; gerçek savaş bizim ülkemizde var, diye görüyorum. Bu savaşta üretememe savaşı. Çiftçi artık üretemez duruma geldi. Duy sesimizi Recep Tayyip Erdoğan, duy bizim sesimizi Devlet Bahçeli.” ifadelerini kullandı.

“SÜNEDE OLAĞANÜSTÜ ARTIŞ VAR”
Akgün, sünede bu yıl çok fazla artış olduğunu söyleyerek, “Çiftçi ilaç alıp, atamıyor. Bu yıl sünede ciddi anlamda olağanüstü bir artış var. Ama çiftçimiz nereden ilaç alırım, traktörüme mazotu nasıl koyarım, süne ilacını nasıl atarım diye düşünüyor. Bu desteklemeler ödenmiş olsa, imkanları her ne kadar zor olsa da en azından ilacını alıp, tarlasına girer ve süne ilacını atabilir. Geçen yıllarla kıyasladığımızda, bu yıl sünede üreme oranı çok yüksek. Kışın hafif geçmesinden dolayı şu andaki larvalarda bozulmalar olmazsa yüksek derecede bir süne olayıyla karşı karşıya kalırız. İlaçlama bu yıl mutlaka yapılmalı.” dedi.

Kerem Filiz

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.