Edirne Tanıtım ve Turizm Derneği Başkanı Bülent Bacıoğlu, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımla betonlaşmaya feda edilen güzelliklerin her gün kaybedildiğini, doğa güzelliklerinin yok olduğunu hatırlattı.
Bacıoğlu, sosyal medya hesabı üzerinden çok da güzel bir doğa fotoğrafıyla yaptığı paylaşımda şunlara yer verdi:
“Böyle bir fotoğraf Edirne ile özdeşleşmiş doğal kültürel ve hatta gelir getirici (!) turistik bir görsel vardı. Bu da yok oldu....
Meriç Nehri'nin sağı solu üstü altı betonlaşıyor, daha da kötüsü ecdat yadigarı (!) tarihi Meriç Köprüsü'nün etrafı betonlaştı ve durmadan betonlaşıyor. Kent Ormanı ve kenarları, Tunca Nehri ve Kenarları, Tavuk Ormanı betonlaşma projesi, DSİ betonları, Otoban viyadükleri, Osmanlı Saray alanın dibine yapılan İl Göç İdaresi binası, yüzlerce yıldan beri efsaneleşen gün batımı manzarasını yok eden Müezzinoğlu Köprüsü, Selimiye Camii'ni iyice sindiren imarlaşmalar.
Yıllara dayalı halkın parası ile yapılan bu yatırımlar (!) betonlaşma çalışmaları Edirne kent kimliğini silüetini geri dönülemez şekilde ezdikçe eziyor. Halkın parası ile yapılan itiraz ettiğimiz ve yukarda saydıklarımızın bir kısmı başarısız oldu bile !
Acaba başka türlüsü mümkün değil mi ? Hem yatırım olabilir hem de şehrin tarihi dokusuna zarar vermeyecek formüller üretilemez mi ? Başka yollar vardı bizce !Ama biz en kolayını 'yok ederek yapmayı' seçiyoruz her seferinde!”
BİZ YATIRIMA KARŞI DEĞİLİZ
Bacıoğlu, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımla ilgili gazetemize özel açıklamalarda da bulundu. Kendisinin ve kendisi gibi doğaya, çevreye ve kültürel miraslara saygılı bir çok kişinin ve derneğin kente yapılan yatırımlara karşı olmadığını hatırlattı. “Tabi ki yatırımlar olacak.” Diyerek sözlerine devam eden Bacıoğlu, “Biz alternatif köprünün yapılmasını her zaman istedik. Bunu da defalarca söyledik. Ama bunun yapılacağı yerin iyi seçilmesi gerekiyordu. Yapılan bir çok proje masa başında oturan veya Ankara merkezli projelerdir. Kentin tarihi ve kültürel dokusu düşünülmeden yapılmış projelerdir. Biz bunlar yapılırken, kentin dinamiklerine sorularak yapılmasından yanayız” dedi.
Bir çok projenin başladığı dönemlerde projelerin hatalı olduğunu açıkladıkları ve ilerleyen zamanlarda da kendilerinin haklı çıktığını hatırlatan Bacıoğlu, şunları söyledi:
“Biz yeni yollar yapılmasın, yeni yapılmasın demiyoruz. Tabiki bunlar yapılacak. Ama bu şehrin silüetini ve cazibesini kaybetmeden bu yatırımlar yapılmalı. Yapılan projeler iyi analiz edilmeden yapılıyor. Örneğin, Sögütlükte yapılan toprağa gömülen 300 bin euroluk proje gibi, Tavuk Ormaın projesi gibi, bir sürü proje gibi. Bunlar, kentteki bu konudaki çalışmalar yürüten inamiklere sorulup yapılsaydı, böyle olmazdı. Şehrin önceliklerinin ne olduğu şehrin sivil dinamiklerine sorulmalı biz yatırım yapılmasın demiyoruz, yapalım ama yatırımların tarihi dokuya ve doğaya zarar vermemesi sağlayalım. Yapılan bir çok yatırım, geri dönüşü olmayan adımlardır. Nehir ıslahı da yapılacak.Hızlı Tren de gelecek, demir yolu da yapılacak. Biz bunların yapılmasına hiç karşı çıkmadık.
Bir çok olmaz dediğimiz proje yapılırken iyi düşünülmesi gerektiğini söylediğimiz projenin şehre zarar verdini gördük. Önceliğimiz kentin tarihinin ve kültürel mirasın korunmasıdır. Biz çirkin binaların tabela kirliğinin yok edilmesini istiyoruz. Şehre yararımız olacaksa illa bir şeyler yapılmasından bu çirkinlerin yıkılmasından yanayız. Bununla iglii bir çok örnek var. Beybazarı gibi. Çirkin beton yapıların yıkılması bazen en büyük proje olur. Yatırımlara karşı değiliz. Şehrin öncelikleri ve ihtiyaçları kültürel ve tarihi mirasının koruyarak bunların önceliğinin sağlanmasından yanayız. Herkesin önceliği bu.”
Yavuz Göktaş
