İl Genel Meclisi üyesi seçilmiş olmak çok büyük ve önemli bir sorumluğu üslenmek demektir bana göre.
Boşuna adına Yerel Parlamento denmemiş bu meclisin.
Tüm yatırımların ve icraatların gerçekleşmesi konusunda karar merciğidir her şeyden önce.
Özel İdare bütçesine gelen paranın sevk ve kullanımından sorumlu ayni zamanda..
Bütün bunlar olması gerekenler tabiî ki.
Bunlara ne kadar uyuluyor,ne kadar yerine getiriliyor,ne kadar dikkat ediliyor tartışılır elbette..
Gerçekten Yerel Parlemento ismine layık görevler ifa ediliyor mu? buda araştırma ve inceleme gerektiren bir durum.
Seçim ile göreve gelenler bu sorumluluğu ne kadar idrak ediyor ve ne kadar görev anlayışına sahiptir o da tartışılır.
Bu göreve layık ve bu görevi başarı ile yürütecek kişilerin seçilmesi uyulması gereken bir kural kabul edilmeli.
En uygun olan kişileri aday olarak gösteren parti yetkilileri en büyük sorumluluğu alıyorlar aslında.
Tahsil durumuna,görgü ve hayat tecrübesine,yaşam biçimine ve bu güne kadar hayatında elde etmiş olduğu başarı veya başarısızlıklarına bakılıyor mu?
Aday olarak gösterip seçmenin karşısına çıkarılan kişi ne kadar üst seviyede olursa bu görevde başarılı olma şansıda tabiî ki daha yüksek oluyor.
Tam aksi olduğunda da başarısızlık kaçınılmaz oluyor.
Seçildiği bölgenin sorunlarını bilen, onların çözümü konusunda gayret gösteren, takipçisi olan ve bunları anlatma yeteneğine ve bilgisine sahip olan Meclis üyeleri hem bölge sorunlarını halletmede hem de partisini başarı ile temsil etmede ön plana çıkıyor zaten.
Bana ve birçok kişiye göre İl Genel Meclisine seçilecek kişiler için bir kriter olmalı.
Tahsil başta olmak üzere toplumcu ve sosyal insanların aday gösterilmesi en doğalı.
Aslında kendini bilen insanlar böyle bir durum söz konusu olduğunda başvuru dahi yapmamalı.
Adam okuma yazmayı Ali Okulunda öğrenmiş, İlkokuldan dışardan bitirme sınavlarına girerek diploma almış ve İl Genel Meclisi üyesi olmak için başvurmuş.
Belki bizim buralarda böyle durumlar olmayabilir ama genelde bunlar var.
Hiç değilse iki yıllık Üniversite Mezunu olma şartı konmalı başvuru için.
Yerel Parlamenter olacaksın ama İlk Okul mezunusun ve İlin Valisi ile bölgenin sorunlarını konuşup tartışacaksın.
Elbette kendini yetiştirmiş ve birçok konuda tecrübe sahibi olmuş ve birçok tahsilliyi geride bırakabilecek insanlar vardır.
Ama bunlar istisnadır.
Örneği Edirne'de yaşanıyor şu anda.
Geçen dönemin son İl Genel Meclisi Başkanı Mehmet Geçmiş geçtiğimiz gün yapılan seçimde yine
Başkan seçildi.
Tahsili İlkokul ama geçen yıl birçok Üniversite Mezunundan daha başarılı Başkanlık yaptığını kanıtlamıştı ve bu nedenle de bünyesinde birçok Üniversite diplomasına sahip üyeleri olan CHP yine onu aday gösterip seçilmesini sağladı.
Demek ki bu işi istenildiği ve olması gereken şekilde yürütebiliyor
Edirne gibi Sosyal,kültürel yönden ileri seviyede Yüksek tahsilli medeni insanların çok olduğu ve yaşadığı Okullar şehri olarak anılan bir şehirde bu görevlendirme yaşanıyorsa Başkan Mehmet
Geçmişi yürekten kutlamak gerekir.
Bende en samimi ve içten duygularımla tebrik ediyor,görevinde başarılar temenni ediyorum.
Bunları yazarken olması gereken kriterleri dile getirdiğimi ve kendisine yönelik bir değerlendirme yapmadığımı bilmesini isterim
Çünkü ben insanın yaşamında mutlaka hak ettiği mevlayıda,belayıda bulduğuna ve bulanacağına inanan biriyim.
Bir konuya da açıklık getireyim isterim.
Bazı bayanların İl Genel Meclisine Bayan Başkan seçilmesi konusundaki isteklerini ilettiklerinde CHP nin oy potansiyeli yüksek olduğu için Çiğdem Gegeoğlu'nu yazmıştım.
Erkeklerden ateş püsküren yorumlar alırken bayanların sahip çıkmamalarına şaşırdım doğrusu.
Gegeoğlunun bundan haberi dahi olmadığını belirtmek isterim.
Dileriz donanımlı bir Yerel Parlemento oluşturulmuştur da Edirne'miz için güzel işlere imza atılmış olur.
Bu konuda şanslıyız çünkü gerçekten de görevini canla başla yapan bir Valiye sahibiz.
