Bu günlerde siyasetteki tartışmalar üst seviyede, genel merkezler etrafında tabanlarının ilgisi dışında devam ediyor.
Özellikle iktidara adaylık iddiasında olan muhalefet partileri ortada kendilerini başarıya götürebilecek bir çalışmaları netleşmediği halde "papatya falı" bakar gibi seçimde cumhurbaşkanı adayı belirleme peşindeler. İktidara muhalif olan her parti adayın kendi partisinden cumhurbaşkanı adayı olması çabasında. Gücünüz belli, seçim kazanmanın da nasıl gerçekleşeceği ortada .
Bu bölünmüş görüntünüzle iktidarın ekmeğine yağ sürmüş olmuyor musunuz? Onlar çıkıp kamuoyuna "bak adaylık konusunda dahi anlaşamıyorlar bir de iktidar olma peşindeler"demelerinde haklılık payı yok mu?
Muhalefete mensup partilerin her biri kendisinin ön planda olmasından yana. Başarılı olmaları için parti ilkelerini ön planda tutup meydanlarda her kafadan bir ses çıkarma yerine ortaklaşa aynı ilkeler çevresinde birleşmeleri gerekmez mi.? Bugün iktidar kanadı"haydi seçime" seçime dese ne yapacaklar.
--------------------
İKTİDAR, MUHALEFET OY KAYBEDİYOR
Dünyanın hiç bir demokratik ülkesinde iktidar ile birlikte muhalefetin de oy kaybetmesinin örneği olduğunu sanmıyorum. Ülkemizde maalesef durum böyle.
Bundan muhalefetin ders alıp nedenlerini araştırması gerekir.
Bu dağınık, ilkesiz yapıları ile seçime girmeleri onlara başarı getirmez.
Gerçek olan, muhalefetin bu tavrını bilen iktidar, muhalefet partilerinin arasını açacak her yolu deniyor. Seçime doğru iktidarın bu bölme girişimlerinin daha da artacağı kuşkusuz. Muhalefetin yumuşak karnını bilen iktidar medyadaki gücünü de kullanarak o kanaldan yükleniyor.
Muhalefet ise aynı yöntemde ısrar edip, sonuç alınmayacak, sadece Cumhurbaşkanını hedefe alan bir söylemleriyle"havanda su dövüyor. Milletvekilleri de geleceklerini dikkate alarak bu gidişe karşı tavır alamıyor.
-------------------
PARTİ TABANLARI ETKİLİ DEĞİL
Muhalefet partilerinin be dağınık yapıları parti il örgütlerince de bilinmesine rağmen siyasi beklentisi olan parti örgütler partiden ihraç edilir korkusuyla seslerini çıkaramıyor.
Genel merkezlerin uygulamalarını onaylamaktan başka görevleri olmuyor.
Muhalefet parti tabanlarından bu gidişe dur diyebilecek ortak bir tepki gelmediği sürece muhalefet partilerinin bu parçalı yapısıyla başarılı olması hayalden öte gedemez.
Bu durumda muhalefet partileri ne duruma düşecek. Halk arasında güvenlerini yok eden il örgütlerinin parti binası kapısına kilit vuracağı hesabını yapan yok.
Karşılarındakinin gücünden habersiz, bugünkü bilinen yöntemleriyle seçime girmeleri muhalefetin peşini yenilgiyi kabulü anlamına gelmez mi? Muhalefetin bugünkü aymazlığımdan bir an önce kurtulması gerekir. İş işten geçtikten sonra dertlerini kimseye anlatamazlar. O durumda toplum da kendilerini dikkate almaz.
------------------
KIRKPINAR'DA GENEL BAŞKAN ZİYARETİ
Edirne belediyesinin kısıtlı imkanlarıyla Kırkpınar'ın başarılı olması için seferber olduğu bir zamanda CHP Genrl Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Edirne'yi ziyaret etti. Bu ziyaret sırasında güreş etkinlikleri dışında açılış törenlerine katılması belediyeyi de güç durumda bırakmaz mı?
Bir yanda Kırkpınar, diğer yanda açılış törenleri güreş etkinliklerini olumsuz etkileyip iktidarın eline koz yaratmaz mı?
Güreş seyircileri siyasete ilgi duymaz. Özellikle iktidar partisi dışındaki partilere olumsuz yaklaşır. Böyle bir ortamda yapılacak ziyaretin pek yararı olmayacağı fazla ses getiremeyeceğin konusunda halk arasında şüpheler var.
Bu İktidarın çeşitli gerekçelerle istismarına zemin hazırlayacağını dikkate almak gerekmez miydi?
Bu yazımı Kılıçdaroğlu'nın ziyaret öncesi bu olasılıkları gözönüne alarak yazıyorum
