Ülkemizde bazı bölgelerde mahalli basının desteklenmesi amacıyla kampanyalar başlatılmış.
Mahalli basının yararlanacağı bazı ilanların kaldırılmasından sonra zaten zor durumda olan mahalli gazetelerin yaşamını sürdürmesi için halkımızın desteğine ihtiyacı var.
Diğer bölgelerde olduğu gibi Edirne’mizde de durum böyle mahalli gazetelerimiz güçlükle varlıklarını sürdürüyor.
Onların en büyük destekçisi okurları olmalı.
Edirne’mizde halkımızın kendi bölge basınına yeterince sahip çıkmadığı ortada.
Bu arada bölgemizde sayıları her gün artan basın derneklerimizin de bu konuda yeterli gayret gösterdiklerini söyleyemeyiz.
Bazılarının belli makamları gelmesi, belli günlerde açıklama yapmaları Edirne basınına çare olmaz.
Önemli olan el birliği ile bazı illerde olduğu gibi mahalli basınımıza sahip çıkılması konusunu halkımıza duyurmak.
Edirne’de yeterinden fazla mahalli gazete olduğu biliniyor.
Bu da gazetelerin gelirlerinin azalmasına neden oluyor gelirlerine sekte vuruyor.
Lüleburgaz gibi bir büyük ilçede üç mahalli gazete olmasına karşın, Edirne’de onun dört katı gazetemiz bulunmaktadır.
Gazetelerin açmaza girmesi basın mensuplarının yaşamların zorlaştırıyor.
Meslektaşlarımız huzur içinde görev yapamıyorlar.
Yeterli reklam alamadıkları için basın kuruluşlarımızın girdi fiyatlarının da yüksek olmasıyla yaşamlarını sürdürmeleri her geçen gün zora giriyor.
Bu durumun çözümüne basınımızı temsil eden derneklerin de destek vermesi gerekir.
Bunun yapıldığını söyleyemeyiz.
------------------------------
TEKRAR HATIRLATIYORUM
Trafik cezalarının en yüksek olduğu illerin başında Edirne olduğu söyleniyor.
Muhtarlıklarda ceza bildirim zarflarına da baktığımızda bunun böyle öldüğünü görürüz.
Onun için araç sahipleri aracını çalıştırmasından itibaren trafikte suç olarak belirlenen kurallara uyması gerekir” Ben mahalle arasındayım, burada bir ceza olmaz çevremde ceza yazacak kimse yok” anlayışında olmasın . Her an ceza ile karşılaşabilirsiniz.
Bilindiği gibi trafik cezaları iyice cep yakar duruma geldi. Bir yanda akaryakıta birbiri ardına yapılan zam, diğer yandan trafik cezalaı özellikle geliri kısıtlı olan araç sahiplerimizi çok zor durumda bırakabilir
Postacıların sadece muhtarlıklarda bıraktıkları trafik suçunu kapsayan cezalarının gittikçe artması bir anlamda sürücülerimizin dikkatsizliğinden kaynaklanıyor.
Trafikte belli ceza kuralları belirlenmiş, onu yaptığınızda ceza görmeniz kaçınılmaz oluyor.”Ben gaza basıp hızlı gideyim” dediğinizde bunun faturası cebinizden çıkacak.
Tüm sürücülerimizin trafik ceza ödememeleri için trafik kurallarına uymaktan başka çareleri yok.
MUHTARLARIMIZLA MAHALLİ İDARELERİN İŞBİRLİĞİ
Bilindiği gibi muhtarlarımız devletimizin halka en yakın ve her an onlarla birlikte olan halk tarafından doğrudan seçilen temsilcileri.
Hafta sonunda Edirne’de muhtarlar günü kutlandı. Orada köy ve mahalle muhtarlarının bir arada olmaları çok yararlı oldu.
Edirne Valimizin bu günde muhtarları ağırlaması sorunlarına sahip çıkması. Aynı günün akşamı tüm muhtarların bir yemekte bir araya gelip birlik ve beraberlik görüntüsü vermeleri, dikkat çekiciydi.
Muhtarlar Derneği Başkanı İrfan Tasmalı da konuşmasında birlik ve beraberlik vurgusu yaptı. Mahalli idare temsilcilerimiz emniyet müdürümüz geceye destek verdi. Seçilemeyen muhtarlarımız plaketlerle onurlandırıldılar.
Bu diğer illere göre Edirne muhtarlarının ayrıcalıklı özel bir durumu.
Bu toplantıya mazeretsiz katılmayan muhtarlarımızın kararlarını bir kez daha gözden geçirmeleri gerekir.
Güç koşullarda görev yapan köy ve mahalle muhtarlarımızın bir arada olmaları sorunlarının çözümüne büyük katkı yapacaktır.
Muhtarlarımız siyasilerin etkisi altında kalmamalı.
Onlar her görüşte olan insanlara hizmet veriyor.
Parti ayrımı yapmaları söz konusu olamaz.
Böyle olduğu zaman halka daha çok güven verirler.
Ben gazetecilik yaptığım sürece muhtarlarımızı ayrı bir yere koymuşumdur.
Oralarda hizmetler sağlıklı yürüdüğü zaman, bu anlayış üst yönetimlere kadar sirayet eder.
Rahmetli Cumhurbaşkanımız Demirel’in dediği gibi “Muhtarlarımız köyün devlet temsilcisidir oranın cumhurbaşkanıdır”. Muhtarların bu anlayışla sorunlarını üst makamlara iletmede duyarlı olduğu ve mahalli ve resmi kurumlara her zaman destek verdiği sürece sorunlar daha çabuk çözümlenir.
Edirneli muhtarlarımızın bu anlayışta olduklarına inanıyorum.
------------------------------------------------------------------------------------------------------
İŞİM VAR SONRA GEL DENİLEMEZ
Bazı firma ve oda mensupları ile bir haber konusunda görüşme talebinde bulunduğunuzda,” bazıları ,”şu anda başka işimle meşgulüm sizinle ilgilenemem sonra gel”.
Daha sonra da gelse bu kez yerinde olmadığını görürsünüz veya gerekçe ile karşılaşılır.
Bunlar basının günümüzde ne denli etkin bir iletişim aracı olduğundan habersiz kişilerdir.
Birçok yerde olduğu gibi ilimizde de bu vasıfta insanlar var.
Basına bilgi vermek gereksiz onlar olsa da olur olmasa da mantığı ile bakanların aslında haberlerini de dikkate almamak gerekir.
Aslında kurum ve kuruluşlarımızı temsil eden yöneticiler ve kurum yetkilileri basını arayıp bilgi vermesi gerektiği halde ayağına gelen basını böyle olur olmaz gerekçelerle başından savmaları durumunda yapılması gereken aslında şu olmalı:
Böyle duyarsız basını umursamaz kişilerin haberlerini gündeme almamak gerekir.
Bakıyorum. Edirne’de onlarca dernek, meslek kuruluşumuz var Bunlar o görevlere üyelerinin oyları ile seçiliyorlar.
Bunların bazılarını seçildikten sonra adını duyamazsınız. Basından öcü görmüş gibi kaçarlar. Sizin talebiniz olduğunda da böyle sudan sebeplerle sizi başından savmaya çalışırlar.
Yarın başları sıkıştıkları zaman ise fellik fellik derdine çare için basını ararlar destek isterler. .
Bir de bazı basın toplantılarında ciddiyetsizlik göze çarpıyor. Bir kurum yetkilisi şu saatte basın toplantısı olacağını söylüyor.
Bakıyorsunuz o saat geçiyor beyler ortada görülmüyor basın toplantısının başlayacağı yok.
Bu toplantılar zorunlu bir sebep olmadığı zaman yapılması gereken bir durum değil.
Mahalli basın mensupları kısıtlı kadrolarıyla zamanla yarışıyor , haberden habere koşuyorlar. “ Şu basın temsilcisi gelmeden toplantıyı yapamayız” mantığının da yakışığı olamaz.
Eğer sen o basın için toplantı yapıyorsan sadece ona yap ve onu çağır.
Diğer basın mensupları onun keyfini beklemek zorunda mı?
FIKRA
GEREKÇE NEYMİŞ?
Bir seçim öncesi aday olacakların listelerinde düzenleme yapılıyordu.
Parti merkezine gelen başkan liste yapanları uyardı:
“ Hüseyin bey de mutlaka listede yer alsın?”
Partinin ileri gelenlerinden biri başkanın bu önerisine itiraz etmek istedi:
“ Sayın başkanım önerdiğiniz Hüseyin bey aptalın biridir parti işlerinden anlamaz, kendine malik değildir” der
Bunun üzerine Başkan:
“ Memleketimizde büyük oranda aptal da var onların da mecliste temsil edilmeleri gerekir”