Pazar sabahı uyan Fikret”in deyişiyle. Abartmış olmayayım ama dağımızda öyle bir sis kaplamıştı ki ortalığı “Göz gözü görmüyor” türünden. “Bir ak karanlık” . Abartmış olmayayım ama, görüş uzaklığı on metrelere düşmüş gibiydi…

Bu havayı görünce hemen aklıma, Aşiyan, T.Fikret ve Sis şiiri geldi aklıma…

Nasıldı: (Bugünün Diliyle Tevfik Fikret—A.KADİR)

Gene bir sis kaplamış ufuklarını, inatçı bir sis,

Gitgide büyüyen bir ak karanlık.

Ağırlığı altında ne varsa sanki yok olup gitmiş,

Kalmış orada kala kala bir tozlu  yığın

Sis bir atmosfer olayı. Çiğ, kırağı, yağmur kar da… öyle.

Kocaman Pazar gününü bu ak ve koyu karanlıkta geçirdi kent. Akşam üzerine  doğru dağılır gibi oldu ama, günler en kısa günlerini yaşadığı için hemen ardından gece karanlığı bastırdı.

Sis, birçok çağrışımı içinde saklar.

Sözünü ettiğim yapıtta şiirlerin  asılları da var:

İşte yukarıdaki dizelerin asılları:

Sarmış yine âfâkını bir dûd—i muhannit,

Bir zulmet—i Feyza ki peyâpey mütezâyit.

Tazyîkının altında silinmiş gibi eşbâh;

Bir tozlu ve kesâfetten ibâret bütün elvâh;…”

Bu SİS ve Tarih—i Kadim şiirleriyle tarihe ve gelmiş geçmişe damgasını vurmuş…

Lanet sis yetmiyormuş gibi yine patlayan bombalar, İstanbul’da. Yine yiten gencecik evlatlar. Şehitler, şehitler… Ülkemin başına çöken  bu terör belası aldığı canların hesabını vermeli diyor insan, öfkeleniyor insan, hemen bu canileri kıyma gibi doğrayası geliyor  insanın… Ama karşında insan yok ki. İnsanlıkları bir yana cani, caniler desek yeterli olur mu? Olmaz, olamaz. Can almak, cana kıymak… Akıl mantık ve vicdan işi değil.

Ki aslında bunlar maşa, bunlarda akıl da yok, vicdan da. Yazık, çok yazık oldu gidenlerimize. Ülkemin bir kez daha başı sağ olsun demekten, yakınlarına baş sağlığı dilemekten başka ne yazık ki, başka bir şey yapamamanın ezikliğini duyuyor insan.

Fikret Aşiyan’da bir taşa kendi eliyle şunları kazımış:

Ey taş yeryüzünün paslı yazıtı,

Kırık başlı sfenks gibi durursun şuracıkta,

Seyredersin kuşkulu kuşkulu, olanı biteni,

Sen anladın mı bari, o büyük sır ne?

Ey, rahata ermiş kalp sen anladın mı bari

Neden yalnız taş yüreklilerin keyfi yerinde?

T.Fikret

Sis işte, neler düşündürüyor insana…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.