EDİRNE KONFERANSLARINDA KIRKPINAR ELE ALINDI

Trakya Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından düzenlenen Edirne Konferanslarında Tarihi Kırkpınar güreşleri konuşuldu.

EDİRNE KONFERANSLARINDA KIRKPINAR ELE ALINDI

Trakya Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından düzenlenen Edirne Konferanslarında Tarihi Kırkpınar güreşleri konuşuldu.

Emre SEDEF
Emre SEDEF
19 Temmuz 2022 Salı 06:00
EDİRNE KONFERANSLARINDA KIRKPINAR ELE ALINDI

Merkez Müdürü Doç. Dr. Nurten Çetin moderatörlüğünde çevrim içi gerçekleştirilen “Geçmişten Günümüze Kültürel Miras: Kırkpınar Yağlı Güreşleri Konferansı”na konuk olarak Sinop Üniversitesinden Dr. Umut Cafer Karadoğan katıldı. Karadoğan, Kırkpınar’ın tarihsel gelişimi ile kültürel değeri hakkında önemli bilgiler paylaştı.

Toplumların kendilerine ait kültürel özellikleri ve alışkanlıkları olduğunu, o toplumların da bunlarla tanındığını ifade eden Dr. Umut Cafer Karadoğan kültürel özelliklerin, tutkuların ve alışkanlıkların en değerlileri için “geleneksel” kelimesi kullanıldığını belirterek “Bu minvalde yağlı güreş Türkler açısından bakıldığında geleneksel sporların en bilineni, takip edileni ve uygulananıdır. Fakat Türk toplumu açısından yağlı güreşler sadece bir mücadele sporu olmayıp farklı anlamlar da taşımaktadır. Örneğin, savaşa hazırlık durumunda düşmana bilenme, ruhun tatmini noktasında gücün kutsanması, milli gücü anlatan mitlerin meydana gelmesi ve ahlak gibi manevi bir değerin eğitimi hatta içgüdüsel olarak beslenmesi, kuvvet ile inancın yekvücut hale getirilmesi, hatta zaman zaman ibadetin sembolleşmesidir.” dedi.

Türklerin fetihleriyle beraber güreş coğrafyasının da dağılım gösterdiğini ifade eden Dr. Karadoğan “Kırkpınar’ın haricinde Anadolu’nun pek çok yerinde yüzyıllar boyunca Türkmen boyları yağlı güreş müsabakaları yapmışlar ve günümüzde de yapmaya devam etmektedirler. Türkistan coğrafyasından başlayarak güreşin bir yaşam şekline dönüşmesi Kafkaslardan Anadolu’ya, Selçukludan diğer beyliklere de sirayet etmiş, Osmanlı Beyliği’nin kurulmasının hemen ardından Orhan Gazi devrinde Bursa’da, devlet kurulduktan sonra da I. Murad devrinde Edirne’de pehlivan tekkeleri ile durum daha sistemli bir hale bürünmüştür. Osmanlı Devleti’nde tekkeler, geniş bölgelere yayılan ve sporun özellikle güreşin ana teşkilatlanma birimi statüsündedir. Tekkelerde güreş dışında başka bir işin yapılmasına ruhsat verilmemiştir. Yağlı güreşler, Osmanlı padişahları arasında da her zaman rağbet gören bir rekabet türü olmuştur ki Osmanlı padişahlarından I. Mehmet’in (Çelebi) “güreşçi” lakabıyla anıldığı, Şehzade Cem’in zamanının büyük bir bölümünü güreşe ayırdığı bilinmektedir. Pehlivanlar, sarayda o denli kıymet görmüşlerdir ki II. Mehmed devrinde cemaat biçiminde teşkilatlanmaya dahi gitmişlerdir. Devlet kademesinde 19. derece Pehlivanlar Zümresi olarak tescillenmiştir.” şeklinde konuştu.

İlk defa Sultan Abdülaziz devrinde esas Kırkpınar mevkiini tespit maksadı ile Felix Phillip Kanitz’e talimat verildiğini, bunun üzerinde 1904 yılında bir harita hazırlandığını ifade eden Dr. Umut Cafer Karadoğan sözlerini şöyle sonlandırdı: “Söz konusu harita, Viyana’da basılıyor. Haritaya göre Arda nehrinin şoseye en yakın olduğu yerde şoseden ayrılıp güneybatı yönüne giden patikanın şoseye kavuştuğu nokta Kırkpınar çayırının olduğu yer olarak belirtilmiş, burada bir de su kaynağı işareti edilmiştir ki Edirne Salnamesi’nde adı geçen Kırkpınar Çeşmesi’nin kaynağı da burasıdır.”

Haber Merkezi

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.