Osmanlı Medeniyetleri Araştırma Merkezi kurulacak

    Yeni Dünya, Yeni Türkiye Medeniyetler İttifakı toplantısı Trakya Üniversitesi Balkan Kongre Merkezinde geçekleşti. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından açılış konuşmaları ile toplantı başladı. Toplantıya Edirne Valiliği ve Trakya Üniversitesi işbirliğinde gerçekleşen toplantıya Edirne Valisi Günay Özdemir, Trakya Üniversitesi Erhan Tabakoğlu, Başbakanlık Baş müşaviri Medeniyetler İttifakı  Türkiye Koordinatörü Başkanı Prof. Dr. Bekir Karlığa, Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Ağırakça ve konuşmacılar ile birlikte birçok iş adamı ve davetli katıldı. 
"EDİRNE, BEYLİKTE, İMPARATORLUĞA GEÇTİĞİMİZ YER"    
Açılış konuşmasında söz alan Trakya Üniversitesi Rektörü Prof Dr. Erhan Tabakoğlu, "Sayın Valimizden medeniyet konusunda çok şey öğreniyoruz. Bizi pek çok anlamda bilgilendiriyor. Edirne büyük işler başarmış bir yer Osmanlı Medeniyetinin mihenk taşlarından birisi. Bursa'dan sonra başkentliği almış, kazığı buraya çakmış ve Balkanları ve İstanbul'u fetih etmiş bir yer. Medeniyet olarak Beylikten, İmparatorluğa geçtiğimiz bir yer. Bu yüzden böyle büyük işler başaran bir şehir'e büyük görevler düşer. Bir cihat İmparatorluğu hedeflermiş bir neslimiz var. Onlara layık olabilmek için bu tür ufuk açıcı toplantıların önemi çok büyük. 
“HAKİM GÜÇLERE SESSİZ KALAMAYIZ”
Dünyanın zorlu bir dönemden geçtiğini sözlerine ekleyen Tabakoğlu, "Dünya gerçekten sıkıntılı bir süreçten geçiyor. Hakim güçler haklı oldukları için ön safta değiller. Şu anda hakim güçler iyilik yaptıkları için değil zulüm yaptıkları için varlar. Dünya gerçekten bir arayış içerisinde. dünya bir arayış içerisinde. Bizde bu konulara uzak kalmamalıyız.”
“EDİRNE'DE OSMANLI MEDENİYETLERİ ARAŞTIRMA MERKEZİ KURULACAK”
Başbakanlık Baş müşaviri Medeniyetler İttifakı  Türkiye Koordinatörü Başkanı Prof. Dr. Bekir Karlığa, Edirne'de Osmanlı Medeniyetleri Araştırma Merkezi kurulacağını söyleyerek şunları dile getirdi; "İnsanoğlunun ortaya koyduğu en etkin en uzun yıllar ayakta kalanına biz medeniyet diyoruz. Medeniyet; Bilimi, Sanatı, Teknolojiyi, ve aklınıza gelecek birçok şeyi içerir. Ama Medeniyet aynı zamanda şehir ile de alakalıdır. Bu kavram Mekke'den Medine'ye oluşmuş bir kavramdır. Medeniyetin en önemli göstergesi şehirdir. Bu gün Edirne medeniyet olma şerefini üzerinde taşıyan, insanlığın tanıdığı en güzel örneklerinden biri olan Osmanlı medeniyetin yeşerdiği şehirdir. 
Özellikle Selimiye gibi tarihin en büyük abidelerinden birisini barındıran bu şehir özellikle medeniyet konusunda ki değişik dillerden, medeniyetlerden, birçok insanı barış içerisinde sulh içinde bu şehrin tanıtılması Medeniyetler İttifakı bakımından çok önemlidir. Medeniyetle İttifakı Birleşmiş Milletlere bağlı Sayın Cumhurbaşkanımızın Başbakanlık zamanında 2005 yuılında İspanya ile Türkiye arasında kurulan bir kurumudur. Bu kurum'a şuana kadar 128 Ülke dahil olmuştur. Bu anlayışa biz Edirnedeki birikimi bu 128 ülkedeki toprağa taşıyabilirsek insanlara bunları aktarabilirsek Edirne'nin değerinin daha iyi anlaşılmasını sağlayacağız. Ümidimiz Medeniyetin Edirne'de Osmanlı Medeniyetleri Araştırma Merkezi kurarak buradan Rumeli'ye, Balkanlar'a Medeniyeti nasıl taşıdığımız anlatmak istiyoruz." 
“MEDİNE MEKKE İÇİN NEYSE EDİRNE, OSMANLI İÇİN ÇOK ÖNEMLİDİR”
Edirne'nin İstanbul'un fethinin için çok önemli olduğunu dile getirerek sözlerine başlayan Edirne Valisi Günay Özdemir, şunları dile getirdi; " Edirne Medeniyet konusunda en önemli merkezlerden birisi. Tarih boyunca farklı medeniyetlerin kurulduğu, farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış, ve Osmanlı Medeniyeti'nin kurulduğu ve aynı zamanda İstanbul'u fetih eden Medeniyet'in kurulduğu bir şehir. Edirne'de öyle bir Medeniyet kurulmuş ki bu medeniyet aslında farklılıkların beraber yaşadığı, aynı zamanda ortak bir yaşama alanı oluşturan bir şehir. Biliyorsunuz Edirne 1912'ye baktığınızda Nüfus olarak Nüfus'un %50'den fazlası gayrimüslim'dir. 50-60 bin civarında farklı bir kesim, 40 bin civarında da Müslüman vardır. Bu da gösteriyor ki Edirne de Neyine Osmanlı öyle bir Medeniyet kurmuş ki bura da herkes kendi inanç ve düşüncesiyle yaşamıştır. Edirne, Osmanlı Medeniyetine ev sahipliği yapan Roma Medeniyetine örnek olan, İstanbul'da kardinal kulağı görmektense Osmanlı sarığı görmeyi tercih ederiz diyen anlayışın yaşandığı yerleştiği bir şehir olmuştur. 
“MEDİNE İÇİN MEKKE NEYSE, OSMANLI İÇİN EDİRNE ODUR”
Sözlerini son verirken şunları dile getiren Özdemir; "Edirne'de bir hikaye vardır. Fatih sultan Mehmet Han fetih'e çıkmadan önce sabah namazı kılar, namazdan sonra çarşıya iner alışverişini yapar ve bir esnafımızdan herhangi birşey alır. Esnaftan ikincisini istediğinde esnaf der ki; "Ben siftahımı yaptım daha komşum siftahını yapmadı, oradan al" der. Fatih Sultan Mehmet'de der ki "Benim böyle bir halkım varsa ben İstanbul'u değil, Dünya'yı fetih ederim" der. Bu olay Edirne de yaşanmıştır. Bedesten Çarşısı o dönem farklı dinden ırktan insanı barındıran bir ticaret merkezidir. Onun için Edirne Balkanlar da farklı inanç ve düşüncelerin oluşturduğu ve Dünya'ya örnek olabilecek Medeniyeti kurarak İstanbul'u fetih etmiştir. Bir çağın açılması bir çağın kapatılmasıdır İstanbul'un fethi. İstanbul'un fethi o medeniyetin getirmiş olduğu bir sonuçtur. Öyle bir medeniyet kurulmuş ki, Peygamberimiz'in müjdelediği o fetih ancak bu şekilde gerçekleşmiştir. Onun için Edirne' de bulunmak ve Edirne'de görev yapmak, Hem Medeniyet anlayışı anlamında hem de Edirne'de bulunmamızdan dolayı iki defa sorumluluk düşüyor. İslam  Medeniyeti açısından Medine Mekke için neyse, Osmanlı Medeniyeti açısından da Edirne İstanbul için o anlama gelmektedir.  "